Zaruri ve asli ihtiyaçlarını karşılayıp borçlarından sonra nisab miktarı mala sahip olan her Müslümana, senede bir defa kurban bayramı günleri içinde kurban kesmek vaciptir.
Kurban nisabı: Asli ve zaruriihtiyaçlarından başka fitre vacip olacak kadar malı-parası olan, hür mukim (yolcu olmayan) erkek ve kadın her Müslümana kurban kesmek vaciptir.
Ülkemizde kesilen hayvan sayısı toplam nüfusun %10’una tekabül ediyor. Bu da gösteriyor ki her ailenin bir kurban kesmesi gibi yeterli bir anlayış var. Cumalara aileden biri gitmesinin yeterli olmadığı ya da hac farizasını yerine getiren dedenin, torunu üzerindeki farziyeti kaldırmayacağı gibi, şartları tutan ailelerin sadece bir kurbanla iktifa etmeleri Allah-u Teala’ya yakınlaşma niyetiyle kesilen kurbanda yeterli olmaz.
Kurban kesmenin şartları kendisinde bulunan ailenin bütün fertlerinin kurban kesmesi icap eder.
Kurbanın derisini; Resulullah’a uyup, Allah rızası için sadaka olarak vermek daha faziletlidir.
Zira deri kurbanın bir parçasıdır. Resulullah Efendimiz (s. a. v):
“Kurbanın derisini satanın kurban (sevab)ı yoktur.” buyurmuşlardır.
İmam Ebu Yusuf Hazretleri bu Hadis-i şerif ile delil getirerek “Kurbanın derisi -vakfedilen şeyler gibidir- asla satmak caiz olmaz” buyurmuşlardır.
Deriyi, emeği mukabilinde kurban kesen kimseye vermek de caiz değildir.
Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Hayvanın sağlıklı, azaları tam ve besili olması ibadetin sıhhati için şarttır. Kendisinde sekiz kusurdan biri bulunan hayvan kurban olmaz.
Kurban edilecek sığırın en az iki yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. İki yaşını doldurduğunun işareti ön iki kesici dişinin düşmüş olmasıdır. Buna halk tabiri ile ‘kapak atmak’ denir.
Kurban ortak kesildiğinde etini tahminen taksim caiz olmaz, tartarak taksim etmek icap eder.
Bir kimse kendisi, ailesi ve büyük çocukları için kurban etmek niyetiyle bir sığır alsa etini taksim eylemek şart olmaz.
Kurban etinin üçe taksimi müstehaptır.
Kurban etinin bir kısmını hediye etmek veya tamamını bağışlamak caizdir.